LOKMAN HEKİM

Şifalı Bitkiler

Sağlıklı Yaşam

Mineraller

Vitaminler

Hastalıklar

İlk Yardım

sifali bitkiler
- Portakal -
(Citrus Aurantium)
abanoz

Portakal, iyi bir lif, C vitamini, tiamin, folat, antioksidanve önemli bir askorbit asit kaynağıdır.
Karotenoidler ve flavonoidler gibi çeşitli bitki bileşiklerinin zengindir.

-Tatlı lezzetli sudur. C vitamini, B kompleksi (B1.B2), P vitamini, A1 vitamini Bioflavonidiler, Potasyum, çinko, fosfat ve doğal şeker açısından zengindir. Kan portakalı A vitamini ihtiva eder.

Bir orta boy portakal (yaklaşık 130 gram) içerdiği besinler:
Kalori: 60
Lif: 3 g (gram) (günlük ihtiyacın %9’u)
Yağ: 0 g
Sodyum: 0 g
Şeker: 12 g
Protein: 1 g
Karbonhidrat: 15,4 g
C vitamini: 70 mg (günlük ihtiyacın kadınlar için %93’ü – erkekler için %77’si)
Kalsiyum: Günlük ihtiyacın %6’sı
Potasyum: 237 mg (günlük ihtiyacın %5’i)
B1 vitamini: Günlük ihtiyacın %11’i
Folat: Günlük ihtiyacın %10’u

-100 gramlık bir portakalda 47 kalori, 11.8 gram karbonhidrat, 2.4 gram lif, 0.9 gram protein, 0.1 gram yağ, 225.0 iu A vitamini, 53.2 mg C vitamini, 181 mg potasyuma ve 40 mg kalsiyum vardır.
-1 adet küçük boy portakal gün içinde tüketilmesi gereken 1 meyveye eşittir. Portakal şeker oranı ise 100 gram için 9 gramdır.
-1 dilim portakal 14 kalori
-Küçük boy portakal 47 kalori
-Büyük boy portakal 141 kalori

Portakalın iç tarafını sıkarak elde edilen portakal suyunda vitamin azalır. Suyunun sıkılmasından kısa bir süre sonra C vitamininin çoğu uçar.

Portakal Türleri
Göbekli portakal (Navelina) : C vitamini açısından zengin, asit içeriği düşük ve hafif acı-tatlı lezzette bir portakaldır. Çekirdeksizdir. Kolay soyulur. Alt kısmı göbek deliğine benzer ve meyvenin dibinde küçük bir “mini portakal” bulabilirsiniz.
Şeker portakalı: Asit içeriği düşüktür ve tatlıdır. Ancak çok lezzetli değildirler. Çabuk bozulabildikleri için az üretilirler ve genellikle meyve suyu yapımında kullanılırlar.
Sevilla: Asit içeriği yüksektir ve ekşidir. Atıştırmalık olarak pek tercih edilmezler. Reçel ya da salata sosu yapımında kullanılırlar.
Bergamot portakalı: Portakal büyüklüğünde ancak misket limonuna benzer sarı veya yeşil renktedir. Oldukça acı ve asitli bir tadı vardır ve yenmeye uygun değildir. Güzel kokusu nedeniyle kabukları parfümlerde ve tomurcuk çayına lezzet katmak için kullanılır.
Kan portakalı: Parlak kırmızı renktedir. Mandalinadan biraz daha büyük, sulu ve soyması kolay bir türdür.
Cara Cara göbek portakal: Kırmızı etli göbek portakalıdır. Tatlı, sulu, asit oranı düşük ve lezzetlidir.
Valencia: İnce kabuklu ve çok suludur. Çekirdekli bir türdür. Atıştırmalık ve meyve suyu için son derece uygundur.

Portakalın Faydaları

Düşük kalorilidir, kolajen üretimini destekler, cilt sağlığını korur.
İltihabı azaltarak hastalıklardan korunma sağlar. İçerdiği besinler sayesinde kalp hastalığı, böbrek taşı ve anemi riskine karşı koruyucudur.

-Şeker hastalarına faydalıdır. Portakalda, glikoz, fruktoz ve sükroz gibi basit şeker olan karbonhidratlar baskındır. Ancak portakalın glisemik indeksi düşüktür. Bu sayede kan şekerinin yükselmesini engeller.
Portakalda yoğun miktarda bulunan lif, tip 1 diyabeti olan kişilerde kan şekerinin düşmesine yardımcı olur. Tip 2 diyabeti olan kişilerinde kan şekerini, lipidleri ve insülin seviyelerini düzenler.

-Kalp hastalıklarında; Yapılan araştırmalar, portakalda bulunan flavonoidlerin (özellikle hesperidin) kalp hastalığına karşı koruyucu etkileri olabileceğini göstermiştir.

Kolesterol: Lif, bağırsaklarda bulunan fazla kolesterolü toplayıp dışarı attığı için kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olur. Yapılan araştırmada portakal tüketiminin LDL’ yi düşürdüğü görülmüştür.
Portakalda bulunan Cvitamini, lif ve kolin kalp sağlığı için çok faydalıdır. Portakal potasyum kaynağıdır ve hiç sodyum içermez. Potasyum, kan basıncını düşürerek ve dengeleyerek kalp hastalıklarına karşı korunma sağlar. Kan basıncını düşürmek için olabildiğince az sodyum tüketirken, potasyum alımı artırılmalıdır. Kalp atışında önemli rol oynayan potasyum, kalbin kasılması ve kanın tüm vücuda pompalamasına yardımcı olur.
Yapılan araştırmalarla, yüksek potasyum tüketimi her türlü hastalıktan ölme riskini %20 azalttığı görülmüştür.

Kan damarlarını, kılcal damarları güçlendirir. Damar sertliğini önler. Kanı temizler.

-Böbrek taşını önler; Portakal ve suyundaki sitrik asit ve sitrat, böbrek taşı hastalarına reçete edilen potasyum sitratla benzer etkiler gösterebilmektedir.
Portakalın suyu böbrek taşı oluşumunu önlemeye yardımcı our.

- Anemiyi (kansızlığı) önler; Demir emilimini arttırarak kansızlığa karşı korur. Portakalın içerdiği yüksek oranda C vitamini (askorbik asit) ve sitrik asit vücudun sindirim sisteminden demir emilimini artırır. Eğer portakal demir açısından zengin yiyeceklerle yenilirse kansızlığı önlemeye yardımcı olur.
Diyetle alınan demirin yaklaşık yüzde 80’i bitkisel kaynaklı hem-olmayan demirdir. Emilimi hayvansal kaynaklı demirden daha az olan bu demir türü C vitamini varlığında emilebilir forma gelir. Kurubaklagiller, tahıllar, ıspanak gibi yeşil sebzelerde bulunan hem-olmayan demirin vücutta alımını artırır.
Domates kullanılmadığı kış salatalarını renklendirmek için salatalara portakal dilimlenebilir.

-Bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığına karşı vücut direncini arttırır. Ateş düşürücü özelliğe sahiptir.
-Gripte 15 gr defne ,40 gr portakal kabuğu 15 dk suyla kaynatılır her gün bir kaç bardak içilir.
-İltihabı azaltmaya yardımcı olur,
- Sindirim sistemini güçlendirir; Portakal, İçerdiği yüksek miktardaki magnezyum ile bağırsakların, sinir sisteminin ve kasların daha iyi çalışmasında etkilidir.
Midenin çalışmasına yardımcı olur. Birikmiş tortuları çözerek sindirimi kolaylaştır ve dışkının yumuşak çıkmasını sağlar, kabızlığı giderir. Karın ağrılarını dindir, barsak spazmını, gazlarını giderir.
Solucanları düşürür. Çiçekleri kaynatılarak elde edilen suyu da içilir.

- Safra ifrazatını arttırır. Ülser ve apselere etkilidir. İlaçlanmamış portakal kabuklarından yapılan hülasa mideyi kuvvetlendirir.

-Kanser riskini azaltır. Güçlü bir antioksidan kaynağı olan portakalın aynı zamanda kansere sebep olan hücrelerle savaşmaya da yardımcı olduğu kanıtlandı. Portakalda bulunan C vitamini, DNA mutasyonlarını önlediğinden kolon kanseri riskini azaltıyor. Portakaldan gelen yüksek fiber miktarı da kolon kanseri riskini düşürmede yardımcıdır. Amerika’da yapılan bir araştırmada, çocukların iki yaşına kadar muz, portakal ve portakal suyu tüketmesi çocukluk lösemisine yakalanma riskini azaltıyor.

Portakal kabuklarından (perikarpından) mekanik yolla yani salgı ceplerini patlatarak bir uçucu yağ elde edilir, %90-95 kadar limonen içeren Oleum Aurantii (Portakal esansı), gıda sanayii ve eczacılıkta çok tüketilir.

Bu uçucu yağ, kanser hücrelerine karşı kullanılır.
Limonen içermesinden dolayı özellikle cilt kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülmektedir.

- Depresyon ve stresle başa çıkmada yardımcıdır. Oligo elementler (demir, çinko, bakır…) ve vitaminler bakımından zengin olması bu etkiyi sağlar.

Yaprakları yatıştırıcıdır. Yarım avuç yaprak bir litre suda kaynatılarak günde 3 fincan içilir. Uykusuzluk, sıkıntı, migren, histeri krizi ve sara tedavisinde kullanılır.

Mutluluğu ve uykuyu teşvik eden serotonin hormonunun üretimi için gereklidir.

-Portakalda bulunan folik asit, beyin sağlığını korumaya yardımcıdır.

Yaşlanmaya karşı savaşan bir antioksidan görevi görür. İçerdiği yüksek C vitami, potasyum, folik asit ve lif ile hücre hasarını engeller.
- Vücuda enerji verir. Afrodizyak etkisi vardır. Vücudun hem egzersiz hem de dinlenme sırasında, yağı yakıt kaynağı olarak kullanma yeteneğini artırarak yağ yakmayı hızlandırır. Düzenli C vitamini alındığında daha dinamik ve sağlıklı olunur.

-Göz sağlığı: Portakal, A vitamini deposudur. Bu besin lutein, beta karoten ve zeaksantin gibi karotenoid bileşenler içerir. Bu bileşenler yaşla bağlantılı olan maküler dejenerasyona karşı koruma sağlar. Maküler dejenerasyon, merkezi görüşü bulanıklaştıran, tedavisi olmayan bir hastalıktır. A vitamini aynı zamanda gözlerin ışığı daha iyi emmesini sağlar ve gece görüşüne yardımcı olur.

-Cilt sağlığını korur. C vitamini, cildi destekleyen, güçlendiren yanıkların ve yaraların iyileşmesini hızlandıran kolajen üretimine katkıda bulunur. Yeterli C vitamini tüketmek, cilde esneklik kazandırarak daha sağlıklı ve pürüzsüz görünmesini ve sağlıklı yaşlanmasını sağlar.
Etli kısımları pişirilerek yapılan lapa yara ve apselere konulur. Banyosu yapılır.

Portakalın kabuğu ve tozu cilt için kullanmaktadır.
Akne tedavisinde çok etkilidir. Siyah lekelerin giderilmesine yardımcı olur. Toksinleri ortadan kaldırarak cilt gözeneklerinin açılmasını ve cildin nemlenip hava almasını sağlar.

-Dişetlerini güçlendirir. Küçük yaşlardan itibaren, özellikle gelişme döneminde düzenli olarak alınan flor, kemik gelişimi ve diş sağlığı için önemli bir maddedir. Dişlerin çürümesini engeller ve sağlıklı dişlere de sahip olunmasını sağlar.
Flor, dişin sert tabakasının yapısını geliştirerek, dişleri ağız içinde oluşan asitlere karşı korur.
Flor, balık ve deniz ürünleriyle et ve sütün yanı sıra limon, portakal, mandalina ve greyfurt gibi meyvelerde bulunur.

Portakal kabuğu, diş minesini temizler, beyazlatır, lekeleri önlemeye ve bakterilerle savaşmaya yardımcı olur. Portakal kabuğunun iç tarafıyla ile birkaç dakika dişler ovuşturulur ve su ile durulanır.

-Ağrıları dindirir, ağrıyan bölge portakal kabuğu yağıyla ovulur.

İncinmelerden, felçten korunmaya yardım eder.
Prostat, basur, kolit ve mafsal romatizmalarında kullanılır.

-Tahtakuruları ve böceklere karşı kabukları sandığa konulur.

Portakal hemen tüketilmeli: C vitamini havadaki oksijen ile etkileşime girerek aktivitesini kaybeder. Portakalın soyulması, kesilmesi, ezilme veya kurutma gibi vitamin kaybına sebep olur. Portakal yemeden hemen önce soyulmalı. Bıçakla kesmeden mümkün olduğunca dişlerle parçalayarak tüketilmeli.

- Portakalın beyaz kısımı mutlaka tüketilmelidir. Lifin en yoğun olduğu, portakalın kabuğu ile etli bölümü arasında kalan bölümüdür.
-Portakalı posası ile birlikte yiyin: Portakalın suyunu sıkıp içmek yerine, posasıyla tüketilmeli. 1 bardak meyve suyu için 3-4 adet portakal kullanılması alınan karbonhidrat miktarıyla birlikte kalori içeriğini de artırır. Yaklaşık iki kat daha fazla kaloriye sahiptir. Bir orta boy portakalda yaklaşık 60 kalori bulunur. Bir bardak portakal suyu 110 kaloridir, 2 tam portakalla benzer miktarda doğal şeker içerir ve çok daha az doyurucudur.
Üstelik C vitamini içeriği ezilme gibi işlemler nedeniyle daha azdır. Portakalın sadece suyunu içmek; uzun süre tokluk veren, kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağlayan ve bağırsaklardaki bakteriler için iyi bir besin olan posanın da atılmasına yol açar. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek vücuda yararının daha etkin olmasını sağlayacaktır.
Sıklığına ve miktarına dikkat ederek taze sıkılmış meyve suyu tüketilebilir. 1 porsiyon portakal suyu 1 çay bardağına eşittir.
Beslenme uzmanları ölçülü olarak tüketildiğinde sağlıklı olsa da portakalın suyu yerine meyvesinin tercih edilmesini önermektedirler.

-Portakalın dış kabuğu soyulur içindeki beyaz kabuğu ve zarı bırakılır. Portakal dilimlere ayrılıp sıkacaktan geçirilir. Ortaya yoğun, köpüklü, kremsi bir içecek çıkar. Bu karışım portakalın besin değerini %100'e yakın ihtiva eder.

Diğer asitli meyvelerde olduğu gibi, ince kabuklu, ağır meyveler satın alınır ve buzdolabında saklanır.

Portakal Yağının Faydaları:

- Portakal yağında bulunan aroma, kişinin dikkat dağınıklığını ve stresini gidermektedir. Yapılan araştırmalara göre gelişme çağındaki çocukların odalarında bulunan portakal yağı zindelik ve enerji vermektedir. Bu zindelik ise okul başarısına destek olmaktadır.

- Kas ve eklem ağrısında etkilidir. Baş ağrısı ve regl sancısını hafifletir.

Şiddetli bel ya da eklem ağrıları yaşayan kişilerde bölgeye sıcak su torbası kompresi uyguladıktan hemen sonra bu karışımdan tatlı kaşığı kadar sürüp üzerine bir havlu sarılır.
- Bağırsak faaliyetlerini düzenleyen portakal yağı, karın bölgesine masaj yapıldığında öncelikle sindirimi rahatlatır.
Kabızlık sorunu yaşayanların bağırsaklarını harekete geçiren, ishal olanların sindirimini dengeleyen bir yönü vardır.

Portakal yağı 1 bardak içme suyuna 2 damla damlatıp içilebilir. Sindirim sistemi harekete geçer.
Süzmeden içine zencefil ekleyip tüketildiğinde sindirim sisteminin yenilenmesini sağlar. Yemek borusundan mideye kadar bağırsaklar dahil yumuşama sağlar. Şiddetli kabızlık yaşayan ya da hassas bağırsak sendromu olanlar her gün aç karna bir kaşık tüketilmesi tavsiye edilir.

-Toksinlerin atılımını kolaylaştırır, ödemi çözer, bedeni, ağrı rahatlatır.

-Cinsel duyguları canlandırır; üreme hormonları daha hızlı salgılanır.
-Hücreleri onarır. Cilt lekeleri üzerinde uygulanan portakal yağı sivilceyi kurutur, kızarıklığı giderir, siyah noktaları temizler. Kolajen artışını sağlar, yaşlılık belirtilerini ve cilt hasarını önler. Cildin daha genç görünmesine destek olur.

-Saç dökülmesini önler. Yapılan saç maskesiyle, saçlar daha ferah kokar ve sağlıklı görünür. Banyoya girmeden bir saat önce saçlara sürülür. Saç diplerindeki hücreleri güçlendirir. Saçlara parlaklık verir. Dökülme ve yıpranmanın önüne geçer.

-Selüliti giderir; hücre yenileyici etkisi ile düzenli kullanımda yok edilebilir.
-Göğüs büyütücü etkisi vardır. Tarçın yağı ve portakal yağı karışımı göğüs çevresine sürülür.
-Bitkisel antibiyotiktir. Ciltte ve saç derisinde oluşan iltihapları iyileştirir.
Enfeksiyon ve grip dönemlerinde portakal yağının buharı koklanır.

Portakal Yağı Yapımı Çürüme belirtileri olmadan, parlak sert bir kabuğa sahip taze portakallar seçilir. Yıkanır ve kurulanır.
1- Küçük kesilmiş portakal kabukları cam kavanoza koyulur. Üzerine zeytinyağını eklenir her gün düzenli olarak karıştırılır. 15-20 günde yağ hazır. 2- 5 adet kalın kabuklu portakalın turuncu kabuklu kısmı rendelenir ve sadece turuncu kısmı kavanoz içine doldurulur. Üzerini bir miktar geçecek şekilde zeytinyağı dökülür. Kavanozun kapağı kapatılır ve çalkalanır. 35 gün serin ve karanlık yerde bekletilir. Süzgeçle başka kavanoza süzülür.

3- Biri diğerinden biraz daha büyük olan iki büyük pişirme kabı alınır. Portakal kabuklarını (kurutulmuş veya taze olanlar), tamamen kapatacak şekilde zeytinyağı dökülür. Taban kabı, her zaman yavaşça kaynaması gereken suyla doldurulur. Portakal esansiyel yağını demlemek ve bitkisel yağ ile bu şekilde kaynaşmasını sağlamak birkaç saat alacaktır. Uzun bir işlemdir, ısının yükselmesi esans yağını bozacağı için sürekli denetlenir. Asla yağın kaynamasına izin verilmez. Daima alt kısımdaki su miktarı kontrol edilir. Yavaş yavaş kaynaması için zaman zaman su eklenir. Bu işlemin gerçekleştiği oda iyi havalandırılmalı. Kaynama süresi sona erdiğinde, portakal kabukları yağdan süzülür.

Kalan esans yağları, meyve presi gibi bir şey kullanarak çıkarılabilir. Basıldığında yağ, bir kabın üzerine toplanacaktır. Sonra sadece tüm yağ karıştırılır. Yağ soğutulur ve koyu camdan yapılmış küçük şişelere dökülür.

4- Distilasyon yöntemi: Sadece kabuklar ince ince doğranır ve sonra düz bıçak tarafının yardımıyla ezilir. Kabuklar ve yağlı madde dikkatlice toplanır ve sıkı bir kapakla bir kavanoza konulur. Kokusu giderilmiş zeytinyağı ezilmiş kabukları kaplayacak şekilde içine doldurulur.
Kavanoz üç gün boyunca serin ve karanlık bir yerde bekletilir. Çift kazan hazırlanır. Kavanozun içeriği üst kabın içine dökülür. Bir süre ısıtılır (uzun süre değil) ve tülbentten geçirilir. Yağın her damlasını almak için posa iyice sıkılır. Yağ soğutulup, hemen koyu cam küçük kaplara dökülür.

Koyu cam çok önemlidir, çünkü ultraviyole yağı çok hızlı bir şekilde tahrip edebilir. Bu tür yağlar altı ay içinde tüketilmelidir ve serin, karanlık bir yerde saklanmalıdır. Evde yapılan yağın yoğunluğu, mağazalardakinden biraz daha az olacaktır.

Portakal Yağı Maskesi: Portakal yağı yakıcı bir etkiye sahiptir. Hassas cilde sahip olanlar, cilde uygun olan, yoğurt, bal, zeytinyağı, yulaf unu gibi yardımcı maske malzemeleri ile kullanmalıdırlar. Ciltte 10 dakikadan fazla tutulmamalıdır. Kil maskesi için, kil karışımına 3 damla portakal yağı damlatılır.

Portakal yağı göze temas etmemeli.

Portakal yağını sürdükten sonra güneşe çıkılmamalıdır.

Portakal Kabuğunun Faydaları

Keklere, tatlılara ve soslara lezzet katmasının yanında çay olarak da tüketilir.
Portakalın kabukları lif, C vitamini ve polifenoller gibi bitki bileşikleri dahil olmak üzere çeşitli besinler açısından zengindir. Örneğin meyvesinden yaklaşık 3 kat daha fazla C vitamini ve 4 kat daha fazla lif içerir. İyi bir provitamin A, folat, riboflavin, tiamin, B6 vitamini ve kalsiyum kaynağıdır.

Araştırmalar portakal kabuğunun meyvesine oranla çok daha yüksek miktarda polifenol içerdiğini göstermiştir. Bu polifenoller tip 2 diyabet, obezite
ve Alzheimer hastalığı gibi birçok kronik durumu önlemeye ve yönetmeye yardımcı olur.

Portakal kabuğunun; yüksek oranda bulunan pestisit (böcek ilacı) miktarını azaltmak için portakalları sıcak su altında yıkanmalı ya da organik portakallar tercih edilmeli.

Sert dokuları ve yüksek lif içeriği nedeniyle portakalın kabuklarının sindirimi zor olabilir. Ayrıca tadı acıdır ve çiğnenmesi zordur. Büyük parçalar halinde yemek yerine salatalara, yemeklere, keklere ya da soslara rendeleyerek tüketilmesi gerekir.

Portakal Kabuğun Kurutma Yöntemleri

Organik göbek portakalları tercih edilmeli. Pestisit kalıntısı içermezler ve kabukları kalın olduğu için daha rahat soyulur. Bu kurutma yöntemiyle her tür narenciyenin (limon, mandalina, greyfurt vb.) kabuğu kurutulabilir.
-Keskin sebze soyucu ile kabuğu beyaz kısmına girmeden, yüzeyden, yukarıdan aşağıya doğru, şeritler halinde soyulur. Eğer beyaz kısmıyla soyulursa kabuklar acı olur ve çok zor kurur. Soyulan şeritleri yaklaşık 3 mm’lik parçalar halinde ince ince dilimlenir. Açık havada kurutulacaksa dilimlenmez.

Açık havada portakal kabuğu kurutma

Şeritler, kabukların içi yukarı bakacak şekilde bir tepsiye dizilir.
3-4 gün kadar oda sıcaklığında ya da açık havada ılık, sirkülasyonu iyi olan, güneşli bir yerde kurumaya bırakılır.
Kabuklar, gevrekleşip nemlerini kaybettiklerinde hava geçirmez bir kaba konur ve serin bir yerde ya da buzdolabında saklanır.

Fırında portakal kabuğu kurutma

Dilimlenen kabukları yağlı kağıt serilen fırın tepsisine tek katman halinde yayılır. 90-95 derece fırında, kabuklar kıvrılıp sertleşene kadar, 25-30 dakika pişirilir. Fırından çıkarıp ve tamamen soğuması beklenir. Ardından hava geçirmez bir kaba koyup ve buzdolabında 3 aya kadar saklanır.

Portakal Kabuğu Çayı

1 yemek kaşığı taze soyulmuş veya 1 tatlı kaşığı kurutulmuş doğranmış portakal kabuğu, 1 bardak su, çubuk ya da toz tarçın (isteğe bağlı), Bal (isteğe bağlı)
-Taze portakal kabuğundan yapılacaksa, 1 cm büyüklüğünde parçalar halinde doğranır.
-Kurutulmuş kullanılacaksa havanda ezilir.

Su ve portakal kabukları bir tencerede kaynatılır. Kaynamaya başlayınca içine çubuk ya da toz tarçını eklenip 10 dakika daha kaynatılır. Süzdükten sonra çayı hafifçe soğutulup dileğe göre bal eklenip içilir.

-UYARI:

- Asitli bir meyve olan portakal, özellikle reflü, gastrit ve mide yanması gibi sindirim sistemi hastalığı olan kişilerde midedeki şişkinlik, yanma ve gaz şikayetlerini artırabilir. Bu nedenle geç saatlerde yememek, soğuk tüketmemek, yerken yeterince çiğnemek ve kabuk ile meyve arasında kalan beyaz kısmı yemek bu hastalar için şikayetlerin azalmasını destekleyecektir.

Fazla C vitamini, fosfat bağlayıcılar gibi alüminyum içeren ilaçlardan emilimi artırabilir ve hormon replasman tedavisi görenlerin östrojen seviyesini artırabilir.

Beta bloker (yüksek tansiyon ilacı) kullananlar portakal suyunu sınırlı tüketmeli. İçerdiği yüksek oranda potasyum böbrek hasarına neden olabilir. Diyabet hastaları veya kilo vermeye çalışanlar içerdiği kaloriden dolayı dikkat etmelidir.